Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un Fatih ilçesinde, Sultanahmet Meydanı’nın yakınında yer alan antik bir su sarnıcıdır. Yapım tarihi tam olarak bilinmese de, 4. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Constantinus tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir.
Sarnıç, yeraltı su kaynaklarının toplandığı, filtre edildiği ve şehirdeki su ihtiyacını karşılamak için kullanıldığı bir su depolama alanıdır. 80 metre uzunluğunda ve 50 metre genişliğinde olan sarnıç, 336 adet sütunla desteklenmektedir ve yaklaşık 30.000 metreküp su depolama kapasitesine sahiptir.
Yerebatan Sarnıcı’nın en ilginç özelliklerinden biri, sarnıcın altında yer alan iki farklı seviyedeki suların farklı özelliklerde olmasıdır. Üst seviyedeki su, temiz içme suyu olarak kullanılırken, alt seviyedeki su, daha kirli su kaynaklarından gelen suları toplamak için kullanılmıştır.
Sarnıç, 1985 yılında restore edilmiş ve turistlerin ziyaretine açılmıştır. Ziyaretçiler, sarnıcın içinde yürüyebilir ve sütunların arasında kaybolmuş hissi yaşayabilirler. Ayrıca, sarnıcın düzenli olarak düzenlenen etkinlikler ve sergiler için kullanıldığını da belirtmek gerekir.
Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un tarihi ve kültürel mirası içinde önemli bir yer tutmaktadır ve ziyaret edenler için benzersiz bir deneyim sunmaktadır.
İçindekiler;
Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un Fatih ilçesinde, Sultanahmet Meydanı’nın yakınında yer almaktadır. Aşağıdaki yöntemlerle sarnıca kolayca ulaşabilirsiniz:
Sarnıca giriş ücretlidir ve biletler sarnıcın girişindeki gişeden temin edilebilir. Ayrıca, rehberli turlar da mevcuttur ve bu turlar sarnıcın tarihi ve mimari özellikleri hakkında daha ayrıntılı bilgi verir.
2023 yılı itibarıyla, Yerebatan Sarnıcı’nın giriş ücreti 40 Türk Lirasıdır. Ancak, bu ücret yabancı turistler için daha yüksek olabilir. Ayrıca, museum pass İstanbul adlı müze kartı olanlar sarnıcı ücretsiz olarak ziyaret edebilirler.
Ayrıca, rehberli turlar için ayrı bir ücret ödenmesi gerekebilir. Rehberli turlar genellikle sarnıcın tarihi ve mimari özellikleri hakkında daha ayrıntılı bilgi verir ve daha anlamlı bir deneyim sunar.
Maalesef, Yerebatan Sarnıcı’nın ramazan ayında ücretsiz olduğuna dair herhangi bir resmi bilgi bulunmamaktadır. Yerebatan Sarnıcı, herhangi bir tatil veya bayram dönemi hariç, yılın her günü ziyarete açıktır ve belirtilen giriş ücreti ödenmelidir. Ancak, İstanbul’da bulunan diğer bazı turistik yerler, özellikle ramazan ayı boyunca indirimli fiyatlar sunabilirler.
Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un tarihi semtlerinden Sultanahmet’te yer alan ve Roma dönemine ait bir yeraltı su deposudur. İmparator I. Justinianus tarafından 532-542 yılları arasında inşa edilmiştir.
Sarnıcın inşaatı, dönemindeki su kaynaklarının yetersizliği nedeniyle yapılması gereken bir projeydi. Yeretaban Sarnıcı, İstanbul’un tarihi yarımadasında, bugünkü Sultanahmet Meydanı’nın altında, yaklaşık 80.000 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Sarnıcın toplam su kapasitesi, yaklaşık 100 bin ton olarak tahmin edilmektedir.
Sarnıç, 336 adet granit sütun ve bu sütunların üzerinde yer alan kemerlerle desteklenmektedir. Bu sütunların bir kısmı Roma döneminden kalan antik sütunlardan oluşurken, diğerleri de Bizans dönemine ait sütunlardan yapılmıştır. Sütunlar arasındaki mesafe, sarnıcın su deposunu taşıyacak şekilde hesaplanmıştır.
Sarnıcın yapımında kullanılan taşlar, Roma döneminden kalma saraylardan ve tapınaklardan getirilmiştir. Yapımında kullanılan malzemelerin kalitesi, sarnıcın hala günümüzde ayakta kalmasına yardımcı olmuştur.
Sarnıcın hikayesi, İstanbul’un tarihine ve su ihtiyacının nasıl karşılandığına dair önemli bir bilgi kaynağıdır. Günümüzde turistlerin ilgisini çeken Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un en önemli turistik yerlerinden biridir ve İstanbul’un tarihi dokusunun önemli bir parçasını oluşturur.
Yerebatan Sarnıcı’nda yer alan en ilginç öğelerden biri, üç adet Medusa başlığıdır. Bu başlıklar, sarnıcın batı yüzünde yer alan iki sütunun ve sarnıcın kuzeydoğu köşesindeki bir sütunun altında yer alır. Medusa başlıkları, Roma döneminden kalma yapı malzemeleri olarak kullanılmış ve bu nedenle sarnıcın yapımı sırasında sütunların üstüne yerleştirilmiştir.
Medusa başlıkları, İstanbul’daki Bizans dönemi kiliseleri ve diğer antik yapılar gibi, Hristiyanlığın yükselişine kadar Roma döneminin izlerini taşımaktadır. Mitolojide, Medusa, Perseus tarafından öldürülen bir Gorgon olarak bilinir. Medusa’nın yüzü, efsaneye göre insanları taşa çeviren bir güce sahipti.
Medusa başlıklarının, sarnıcın mimari özelliklerine ve suyunu koruma amacına ilişkin bir işlevi yoktur. Bunun yerine, sarnıcın yapımında kullanılan malzemelerden biri olarak görülmüştür. Ancak, Medusa başlıkları sarnıcın ziyaretçileri arasında oldukça popüler bir turistik cazibe merkezi haline gelmiştir ve yıllar boyunca birçok efsane ve hikaye oluşturulmuştur.
Yerebatan Sarnıcı’nda yer alan Medusa başlıkları, altında bulundukları sütunların başlıkları gibi ters yönde yerleştirilmiştir. Bu durum, tarihi kaynaklarda net bir şekilde belirtilmemektedir ve Medusa başlıklarının ters yerleştirilmesine ilişkin farklı teoriler bulunmaktadır.
Bir teoriye göre, Medusa başlıklarının ters yerleştirilmesi, Hristiyanlık döneminde yapılan bir işarettir. Hristiyanlık, Roma İmparatorluğu’ndaki yayılışını başlattığında, pagan kültürünün sembollerini ve simgelerini reddetti. Medusa başlıkları da bu pagan sembollerden biri olarak görülebilir ve ters yerleştirilerek Hristiyanlık tarafından yadsınmış olabilir.
Başka bir teori ise, Medusa başlıklarının ters yerleştirilmesinin, antik Roma dönemindeki bir motifin taklit edilmesiyle ilgili olduğudur. Bazı antik Roma sütun başlıklarında, Medusa’nın saçı aşağı doğru asılmış olarak tasvir edilmiştir. Yerebatan Sarnıcı’ndaki Medusa başlıkları da benzer bir motifin taklit edilmesi sonucu ters yönde yerleştirilmiş olabilir.
Her ne sebeple olursa olsun, Yerebatan Sarnıcı’ndaki ters Medusa başlıkları, sarnıcın ziyaretçileri arasında oldukça popüler bir turistik cazibe merkezi haline gelmiştir ve yıllar boyunca birçok efsane ve hikaye oluşturulmuştur.
Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’da turistlerin ve yerli halkın ziyaret ettiği önemli bir tarihi yapıdır. Ancak, sarnıcın düğün fotoğrafı çekmek için uygun bir yer olup olmadığı konusu, sarnıcın yönetimi tarafından belirlenen kurallara bağlıdır.
Genellikle, Yerebatan Sarnıcı’nın içinde profesyonel fotoğraf çekimi yapmak izne tabidir ve sarnıca giriş ücreti karşılığında izin alınması gerekmektedir. Ancak, sarnıcın özellikle turistik ziyaretler için düzenlenmiş bölümlerinde çekim yapmak mümkündür.
Düğün fotoğrafı çekimi için ise, Yerebatan Sarnıcı yönetiminin belirlediği kurallar çerçevesinde izin alınması gerekmektedir. Bu nedenle, sarnıcın düğün fotoğrafı çekimi için uygun bir yer olup olmadığını öğrenmek için, öncelikle sarnıca giriş yaparken yetkililerle iletişime geçmeniz gerekmektedir.
Yeraltı Tarihi Yerebatan Sarnıcı Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Yorum Yaz